Gary Oldman'ın karizmasıyla beni mest ettiği, istihbaratın çıkmaz sokakları olarak özetleyebileceğim film. İngiliz sinemasına bir adım daha yakınlaştırırken londra ve macaristan'ı bir an önce görmem gerektiği hissine neden olmuştur -ki umarım birgün nasip olur.
İMDB puanım 8. son sahnelerde öldürülen adamın gülüşü ve geride bıraktıklarına vefası, ıstanbul'da geçen boku çıkarılmadan başlayan ve paris'te davam ettirilmesi istenen aşk hikayesi ve elbette gary oldman'ın karizması! bir de şu var soundtracklar'e zaafı olan biri olarak, film müzikleri şahaneydi hele ki başta ve sondaki müzikler çok çok iyiydi. gerçi son sahnede çalan şarkının bitmesiyle birlikte perdenin kapanması ve şarkının devamı olan alkışlar finalin içine etti, ama yine de o şarkı hangisiyse heyecanlandırmıştır ki günün geç saatlerinde uyanıp da kahvaltı için ineceğim kantine yapacağım ilk şey o şarkıyı bulmak olacaktır.