Hayat o kadar kısa ki yapmaya çalıştığım, yapmak istediğim hiçbir şeye yetişemiyorum. En başından başlayıp felsefe veya uluslararası ilişkiler okumaları mesela. Le Guin külliyatını bir an önce bitirip Asimov ve Philip K. Dick külliyatına geçmek de bu isteklerden biri. Kafam kaldırsa listeme aldığım 200'den fazla filmi mümkünse 3-4 ay içinde bitirip sil baştan yeni bir listeye başlasam mesela nasıl olur? Gecelerin ve kış aylarının uzun olduğu bir başka ülkeyi istemek... Çalıştığım kuruma 2 kişilik küçük bir uçak geldi dün ve ben o uçağı gördüğüm ilk an unuttuğumun bile farkında olmadığım ilk gençlik isteklerimden birini anımsadım, küçük bir uçağı kullanabilmeyi istemek! Bunca işin gücün, bıkkınlığın -belki de bitkinliğin- arasında artık hangi isteğime yahut başkalarının hangi isteklerine yetişmeye çalışacağımı sersemlemiş bir hamam böceği gibi oradan oraya koşturarak geçiriyor, geçirmek zorunda kalıyorum. Kendim için yapabildiğim tek şey her gece tam yatağıma girdigim sırada dizi sitelerini karıştırıp belki bu gece bir dizi bulurum umuduyla birkaç dizinin ilk bölümlerinden 5'er 10'ar dakika izleyip az biraz sinirle sekmeyi kapatmak sırf bu yüzden Battlestar Galactica'nın son sezonu büyük bir keyifle ama birkaç yıl sonra baştan izleme planımdan çalarak izledim. Şimdi de inşallah bir 10-15 yıl sonra yeniden çekerler bu diziyi diyorum. Nasıl olsa 1978'deki ilk çekiminden sonra tekrar çekilmiş bu dizi diyerek. Umut işte ne yaparsın...