hiçbir şey ile ilgisi olmamasına üstelik bambaşka bir şarkı dinlemek isterken ve hatta dinliyorken akla düşen kelimeden mütevellit bir mfö şarkısının kulaklarda çınlamasinin nedeni tam da o akla düşen kelime yüzünden. karışık bir cümle oldu değil mi bu? böyle bir karmaşa içindeyim işte ben de. bir an oluyor, her şeyi yapabilirmişim gibi hissediyor, mesela saatimi koluma takıp dışarı çıkabilirmişim gibi geliyor ya da masamdaki devasa 3 kitabı ile birkaç makaleyi bir oturuşta bitiriverecekmiş gibi hissediyorum. masaya geçiyorum ve nereden başlayacağımı bilememenin can sıkıntısı -belki de üzünç haliyle- tekrar kalkıyorum masadan.* kimbilir, artık bu karmaşaya dayanamadığım için gemlik'te hediye edilen defteri dolaptan çıkarıp yazmaya başladım. ya da "what do i know" demek yerine "what can i do" desem daha mı doğru olur diyorum. bu da anlık bir düşünce işte.

*[not defterimden]
her gün herkesler gibi kalkıyorum, kollarımı çiçekli bir kâğıda uzatıyorum, hiçbir şeycikler hatirlamiyorum.

-andré breton (çev. ilhan berk)